Sadece ben öyle olmasını istedim diye değil. Yani, evet bu karar sadece bana ait ama, kuaföre gitmekten hoşlanmamamın etkisi büyük.
Bugün olağanlardan daha ağır bir toplantı için mecburen yine gittim kuaföre. Arkadaş; bir insanın kafasına aynı anda 3 fön makinası ve 3 fırça kullanmak üzere 5 kişi de dikilmez ki? Sıcağı bir kenara bıraktım, hangi kuvvete ters kuvvet uygulayacağımı şaşırdım ayol, hacıyatmazlar gibi kafam bir o yana bir bu yana!
Kırıklarım, dibi gelmiş de geçmiş mısır püskülü saçlarımla gayet mutluyum, ama lütfen kuaföre gitmek zorunda kalmayım.
Ya da, hehe. Kızlar bunu sizinle paylaşmam lazım.
Kendisi traş için hazırlanırken sağolsun berber kişisinin gönlü dışarıda beklememe razı olamadı da, sevdiceğimin hemen yanındaki berber koltuğuna ilişiverdim.
İlk tespit, koltuk süper rahat!
Sonra başladım izlemeye.
Müşterimize saç/sakal uygulaması yapılacaktı. Saç modeli konusunda ustamızın müşteri isteğini anlama süresi 1.5 dakikadan daha uzun değildi. Ve şaşıracaksınız ki 'aaa sana bu model daha çok gider' şeklinde bir yönlendirme hiç olmadı. Saçlar istenildiği kadar kısaltıldı, istenen model uygulandı. Hatta inanmayacaksınız, birbirlerine bağırmak zorunda da kalmadılar. Çünkü baslardan kolonları titreyen bir müzik sistemi yoktu?! Sadece bir televizyon, onun da sesi normal kulaklara göre ayarlanmış, ve herkesin her an izleyebileceği sıradanlıkta bir kanal seçilmiş. Bu işlemler sırasında sırf abik gubik ürünler satmak adına müşteri saçlarına hiç bakmamakla da suçlanmadı.
Berberle müşteri arasında, temeli çok eskilere dayanıyor gibi görünen koyu bir sohbet de aldı yürüdü bu arada. Sosyal ağlardan konuşuldu, futbola bir uğrandı, diziler yarışmalar derken bir süre sonra sesleri duymadığımı farkettim. Sevdiceğim de, işini yapan berber de gülümsüyordu, ikisi de mutluydu :)
Herşey olması gerektiği gibi net. İsteğini anlatan bir müşteri, onu dinleyen bir berber. Sonuç? 15 dakikada mutlu son :) Aynı mutlu son sakal kesiminde de sağlandı emin olabilirsiniz.
Berber kişisi sevdiceğimi yaz sıcağından biraz olsun uzaklaştırmak için saç diplerine bir tonik uygulaması yaptı. Sonra traş olmuş yüzüne balsam uygulaması.
Tüm bunlar için alınan ücret ne?
'15 versen yeter abi'
Gel bayan kuaförüne, aynı işlemleri yaptır. Saç kesimi, bakımı bırak en az yüz kaat çık. Üstüne kafan şişmiş olsun, üstüne kesimi beğenme. Boş anına denk gelmiş olsun ve çantanda ihtiyacın olmadığı halde aldığın birkaç şişe, kavanoz.
'Saçlarım sence nasıl olmuş?' sorusu tüm bunları görünce daha anlamlı oldu benim için. Mutsuz ayrıldığın kuaförün acısını unutmak için arkadaş desteği işte.
Neyse kızlar, diyeceğim odur ki, resmen işkence çekiyoruz. Dört bir elden çalışıp en azından saç uçlarından almayı kabul edecek erkek berberleri bulmalıyız!
Seviyore sizi, kalın sağlıcakla!
